Lara Mutlu Son
Lara Mutlu Son
Yoksa bile, Olivia’nın bunu bileceğini zannetmiyordu. Sadece Miranda, arkadaşının doymak bilmez merakını unutmuş gibiydi. Lara Mutlu Son “Sahi mi? Tam olarak nedir bu erkek şikâyeti?” “Bu mevzuda mevzuşmamalıyım, ” dedi Miranda telaşla, içinden babasından özür dileyerek. “Bu babamı çok utandırır.” “ama – ” Lara Mutlu Son “Ve annen bana çok bozulur. Bu körpe kulaklara hiç de uygun değil.” “Körpe kulaklar mı?” diye homurdandı Olivia. “Sanki senin kulakların benimkilerden daha azca körpeymiş gibi.”
Kulakları olmayabilirdi ama geri kalan taraflarının kesinlikle ondan daha azca körpe olduğunu düşündü Miranda hınzırca. “Artık bu mevzuyu kapatmış olalım, ” dedi kararlı bir sesle. “Gerisini senin müthiş hayal gücüne bırakıyorum.” Olivia biraz homurdandı, derin bir iç çekti ve sordu, “Eve ne süre geliyorsun?” “Evdeyim aslına bakarsanız.”
Lara Mutlu Son
“Evet, evet, doğal ki. Burası senin resmi evin, biliyorum, ama şunu iyi bilmelisin ki Bevelstoke ailesi seni çok özlüyor. Lara Mutlu Son Londra’ya ne zaman dönüyorsun?” Miranda alt dudağını dişlerinin arasına aldı. Belli ki tüm Bevelstoke ailesi onu özlememişti, aksi takdirde ailenin malum bir üyesi şehir’te o denli uzun süre kalmazdı. Yine de mutluluğu için savaşım etmek bekliyorsa, yapabileceği tek şey Londra’ya geri dönmekti. Burada, Cumberland’de, oturup, günlüğüne kapanıp ağlamak yada umutsuzca pencereden dışarı bakmak onu omurgasız bir zavallı haline getirmişti. “Eğer ben bir zavallıysam, ” diye mırıldandı kendi kendine, “minimumından omurgalı bir zavallı olacağım.” “Ne dedin sen?” “Londra’ya geri geleceğim, ” dedi
Miranda büyük bir kararlılıkla. “Babam artık bensiz yönetim edebilecek kadar iyileşti.” “mükemmel. Ne zaman çıkalım?” “Eh, iki üç gün içinde sanırım.” Miranda kaçınılmaz olanı birkaç gün erteleyecek kadar yürekli değildi. “Benim eşyalarımı hazırlamam gerekecek, sen de bu yorucu taşra yolculuğundan sonra birazcık dinlenmek istersin.” “Evet, biraz yorgunum. Kim bilir yedi gün kalmalıyız. Taşra hayatından yorulmadıysan doğal. Londra kalabalığından bir süre uzak kalmanın bence bir sakıncası yok.” “Yo hayır, hiç mesele değil.” Miranda onu destekledi, Turner bekleyebilirdi. Ayrıca bir başkasıyla evlenecek değildi ve Miranda, bu süreyi cesaretini toplamak için kullanabilirdi. “muhteşem. Öyleyse bugün öğlenden sonrasında ata binelim mi?
Son yorumlar